21 Ocak 2015 Çarşamba

Vahyin Başlangıcı

Hz. Aişe ve Ebu Musa rivayetlerinde, vahiy, Mekke’de, “arayış” anlamına gelen Hıra mağarasında düşünce çile çeken Abdullah oğlu Muhammed’e (a) Fil olayından yaklaşık 40 yıl sonra bir Ramazan gecesinde indirilen bu sûrenin ilk beş âyetiyle başlamıştır.

Surenin Nuzul yeri, Arabistan yarımadasında bulunan Mekke’Nin en yüksek noktası olan Sebir dağının hemen yanıbaşında bulunan Hıra Dağının tepesindeki bir doğal mağaradır. Hıra Mağarası Mekke’ye hakim bir tepede Kabe’yi kuşbakışı gören bir noktadadır. Allah Rasulünden önce bu mağarada Hz İbrahim’in inanç sistemi üzere ibdet eden tek kişi Hz Ömer’İn amcası Zeyd b. Amr b. Tüfeyl’dir.

Beyhaki, vahiy başlamadan önceki rüyalar silsilesinin hicretten 13 yıl önce bir Rebiulevvel ayında başladığını ve altı ay sürdüğünü nakleder. Bu tarihin miladi karşılığı 610 yılının şubat ayıdır. Altı ay sonrası aynı yılın Ağustos ayına denk gelmektedir.

Bu hesaba göre vahiy 610 yılının Ağustos ayında başlamıştır. Vahyin doğumunun Hz. Peygamber’in doğumuyla aynı gün olan Pazartesi’ne denk geldiğini, Hz. Peygamber’in niçin o günü oruçlu geçirdiği sorusuna verdiği cevaptan öğreniyoruz.

Bu konudaki sahih rivayetlerin özeti şudur: 40 yaşına doğru Muhammed’e yalnızlık sevdirildi.
Hıra dağındaki aynı adlı mağarada kendini tefekkür ve ibadete veriyordu. Bir gece aniden vahiy meleği geldi ve “Oku!” dedi. “Benim okumam mümkün değil!” diye cevapladı, zira o zamana kadar okumuş-yazmış değildi (Ankebût: 48). Rasulullah şöyle nakleder: “Melek beni öyle bir sıktı ki tüm gücüm gitti.” Aynı şey üç kez tekrarlandı (Buhârî, Bed’u’l-Vahy 1:1; Müslim, İman, 1:73). Sonuncusunun ardından bu sûrenin ilk beş âyeti nâzil oldu (Vahye dair bir not için bkz. Şûrâ: 51, not 6).

                                                                             Hira Dağının Yandan Görünümü

Cebrail (a.s) ‘in Alak Suresinin İlk 5 Ayetini Peygamberimize Getirdiği Hira Mağarası



Surenin Konusu:

23 yıllık vahiy sürecinin ilk kelimesi “oku”dur.

Bu bir “yap” emridir ve her emir bir inşadır. Amaç  Vahyin muhataplarını inşa etmesidir.

İlk beş âyetin konusu insanın öğrenme yeteneğidir.

Vahiy açılışı;

·         Bilgiye,
·         İnsanın öğrenme yeteneğine ve
·         Araçlarına dikkat çekerek yapmıştır.

Bu, insanın en temel sorununun, doğru bilgiyi elde etmek, üretmek ve iletmekle ilgili talim ve terbiye, eğitim ve öğretim süreci olduğunu gösterir.

İlk indirilen pasaj ve sûrelerin konuları arasındaki bilinçli bağlantı hayli anlamlıdır. Gerçek bir “önsöz” olan Fâtiha’yı dışarıda tutarsak, bizim tesbitimize göre nüzulde ilk beş sıra ve konuları şöyledir:

·         Alak sûresinin ilk 5 âyeti düşüncenin ve bilginin inşasıyla,
·         Müzzemmil sûresinin ilk 11 âyeti, duygunun ve ahlâkın inşasıyla,
·         Müddessir sûresinin ilk 7 âyeti, misyon ve vizyonun inşasıyla,
·         Duhâ sûresinin tamamı teşvik ve motivasyonla,
·         İnşirah sûresinin tamamı azim ve kararlılıkla ilgilidir.


İnen ilk âyet, Allah adına/adıyla okuma emridir. Bu emir, karşılığını İslâm’ın şiarı olan besmelede  bulur.

İlk beş âyetin ardından, gelen âyetler daha sonraki bir zamanda inmiştir. Bu zaman fiili engellemenin başladığı 3. yılın başına tekabül etse gerektir. Usul kuralı gereği bir sûre için “Bu sûre falan zamanda indi” demek, o sûrenin başının indiği zamanı gösterir. Bu kural ‘Alak sûresi için de geçerlidir.

Bu pasajda Allah’ın vahiyle kendisine tenezzül buyurduğu insanın en temel zaafına atıf yapılır:

·         Evet; insan kendi kendine yettiğini sandığında mutlaka azar” (6-7).
·         İnsan azınca ibadete engel olur, hakikati yalanlar ve ona sırt döner (9-13).
·         Bütün bunların temelinde görmeyen bir tanrı tasavvuru yatar: “Kendisi bilmez mi ki, Allah görür mutlaka!” (14)

Sûre, muhatabını inşa edicilik vasfını haykırırcasına, tevhid kelimesinin çatısıyla uyumlu olan bir nehiy ve iki emirle son bulur:

·         Asla o (azgın) insana uyma;
·         (Rabbine) secde et ve
·         Yaklaşmaya gayret et!”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder